Haziran ayı için tatil planı yapmayı düşünüyorsan senin için rengarenk öneriler hazırladık. Klasik tatil planları için haziranda denize girilecek yerlerden başlıyoruz. Maviliklerin keyfini çıkarırken kültür turları yapmak isteyenlere yurt dışı önerileri ile devam ediyoruz. Alternatif güzergahlar ve kamp rotaları ile de yazımızın sonuna geliyoruz.
Belirtmekte yarar var; yaz sezonu yeni açıldığı için haziranda pandemi koşullarına ve sosyal izolasyona uymak daha kolay.
Haydi başlayalım o halde ve yaz coşkusunu hissedelim.
Haziran Ayında Nereye Gidilir: Haziranda Tek Başına Gidilecek Yerler
Haziran demek; herkes deniz, kum ve güneşin tadını çıkarabilir demek. Üç tarafı denizlerle çevrili ülkemiz, yaz aylarında tatil yapmak isteyenlere birbirinden güzel rotalar sunuyor. Türkiye’de haziran ayında gezilecek yerler; cıvıl cıvıl, enerjik ve hayat dolu.
Peki, haziranda nereye gitmeli? İşte, haziran ayında denize girilebilecek yerler:
Kaş: Antik Çağların İzinde
Tarihi Likya Yolu ile Karia Yolu’nun kesişim noktasında yer alan Kaş, Antalya‘nın batısında bulunuyor. Tarih öncesi dönemlerden kalan görkemli dokusu ve nefes kesen doğal güzellikleri ile dikkat çeken bölge, sahip olduğu kültürel mirasları sayesinde de mutlaka ziyaret edilmesi gereken yerlerin başında geliyor.
Doğal ve tarihi ihtişamının yanı sıra masmavi denizi ve su altı güzellikleriyle de ilham veren Kaş; Kaputaş Plajı, Patara Antik Kenti ve Antiphellos Antik Kenti ile gezginleri kendisine çekiyor. Bölgeye ulaşmak için ise Dalaman’a uçabilir ve oradan aktarma yapabilirsin.
Kelebekler Vadisi: Saklı Bir Cennet
Kelebekler Vadisi, Fethiye’nin ünlü Ölüdeniz bölgesinde yer alıyor. 1995 yılında 1. derece doğal SİT alanı edilen bölge, saklı bir cennet konumunda. Babadağ’ın eteklerinde yer alan Kelebekler Vadisi, kamp yapmaya da hayli elverişli bir güzergah.
Haziran ayında gidilecek yerler arasında olan bölge, trekking yapmayı sevenler için de son derece uygun. 80’den fazla kelebek türünün yaşadığı bu özel bölgeye ulaşmanın en kolay yolu ise Dalaman’a uçup buradan aktarma yapmaktan geçiyor.
Göcek: Büyüleyici Bir Güzellik
Gündüzü başka gecesi başka güzellikteki bu bölgede hem denizden hem de karadan ziyaret edebileceğin güzel koylar mevcut. Tekne turlarına katıldığında denizin tadını çıkaran pek çok yelkenli ve yat olduğunu fark edeceksin. Çam ağaçlarıyla çevrelenmiş kıyılarında kamp yapabileceğin yerler de bulunuyor.
Ayten Koyu ve Osmanağa Koyu’nda herhangi bir işletme bulunmuyor. Boynuzbükü ve Bedri Rahmi Koyu’nu tüm tur tekneleri mutlaka ziyaret ediyor. Sarsala Koyu ise deniz ve karadan ulaşılabilen berrak bir denize sahip.
Bozburun: Bozulmamış Bir Doğa
Bozburun, Marmaris sınırları içerisinde yer alan ve Ege‘nin gizli hazinelerinden kabul edilen bir belde. Marmaris’in en sakin ve huzur veren köşelerinden biri olan belde, tertemiz havası ve bakir koyları ile ilham veriyor.
Geçmişi 4000 yıl önceye kadar uzanan bölge, Türkiye’nin de en eski yerleşim yerlerinden biri. Karia halkı tarafından MÖ 2000’li yıllarda “Larymna” olarak isimlendirilen bölge, tarihten günümüze enfes manzaralara ev sahipliği yapıyor.
Hem buraya yaz mevsiminden yani tatil sezonundan önce gelmek çok mantıklı. Böylece mavinin en güzel tonlarını görebilir ve kimsenin olmadığı koylarda dilediğince yürüyebilirsin. Kısacası Bozburun, seni bekliyor.
Bölgeye ulaşmanın en kolay yolu ise öncelikle Dalaman’a uçmak ve buradan aktarma yapmak.
Söz konusu ülkemizin en önemli turizm merkezlerinden biri olunca seçim yapmak kolay olmuyor. Bir de buradaki koyların ve plajların hepsi birbirinden çekici ve güzel. Bu sebeple biz senin için doğa tutkunu gezginlerin sıklıkla uğradığı koylardan, plajlardan ve bölgelerden bazılarını listeledik. Eğer masmavi bir gökyüzünü izlemekten ve tertemiz bir denizin kıyısında güneşlenmekten hoşlanıyorsan bu rotalar tam sana göre; emin olabilirsin.
Listemize geçmeden önce bir hatırlatmakta yapmakta yarar var: Önerdiğimiz bazı bölgelerde kamp yapmak da mümkün. O yüzden yanında kamp malzemelerini götürmek isteyebilirsin.
1. Selimiye: Huzurun Adresi
Marmaris’e bağlı Selimiye, mavi ile yeşilin görkemli bir şekilde buluştuğu ve gezginleri büyülediği bir güzergah. Türkiye’nin en özel köşelerinden olan ve eşsiz bir yeryüzü cennetini andıran bölge, Hisarönü Körfezi’nin en keyifli koylarından birinde konumlanıyor.
Aslen bir köy olan ve yılın her döneminde yerleşim olan bölgenin nüfusu da yaz aylarında ciddi bir artış gösteriyor. Kış aylarında yaklaşık bin kişinin konakladığı Selimiye’de güneşin kendisini göstermesiyle beraber bu sayı 3-4 katına çıkıyor.
Tertemiz bir denize ve güvenli bir koya sahip olan bölgenin geçmişteki ismi Losta. Sırtını yemyeşil tepelere yaslamış olan Selimiye, huzur dolu bir kaçamak noktası. Burada düzenli biçimde yaşayan kişilerin çoğu da balıkçılık, hayvancılık ve bahçe tarımı ile uğraşıyor.
Son yıllarda hayli popüler bir güzergah olan Selimiye, yaz aylarında gezginlerin sıkça uğradığı bir Marmaris harikası. Eğer doğa ile baş başa kalmak ve mavi ile yeşili doyasıya yaşamak istiyorsan buraya gelmelisin. Ayrıca burada rahatlıkla kamp hayatı da sürebileceğini belirtelim.
Bölgeye ulaşmanın en kolay yolu ise öncelikle Dalaman’a uçmak ve oradan transfer yapmaktan geçiyor.
2. Sedir Adası ve Kleopatra Plajı: Göz Alan Bir Köşe
Sedir Adası, Gökova Körfezi’nde yer alan muhteşem bir durak. Tekne turları ile ulaşım sağlanan ada, Marmaris civarındaki en işlek yerlerden. Özellikle burada bulunan Kleopatra Plajı ve Kedrai Antik Kenti her türden gezginin ilgisini çeken duraklar.
Göz alan altın rengindeki kumları ve çarşaf gibi denizi ile dikkat çeken Kleopatra Plajı, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından koruma altına alınmış bir doğa harikası. Görenleri kendine hayran bırakan plaj, mutlaka görülmesi gereken bir yer.
Geçmişi oldukça eskiye dayanan bölge, efsanelere konu olmuş bir güzellik. Adını ünlü Mısır Kraliçesi Kleopatra’dan alan bölge, doğası ile olduğu kadar kültürel ve tarihi özellikleri ile de görülmeyi hak ediyor.
Adeta bir açık hava müzesi niteliğinde olan Sedir Adası’nda mavi ile yeşili doyasıya yaşayabilirsin. Geçmişte Cedrea olarak anılan bölgenin bünyesinde antik şehir duvarları ve tiyatro kalıntıları da bulunuyor. Bölgeye hem Dalaman hem de Bodrum üzerinden ulaşılabiliyor.
3.Sarıgerme: Altın Kum
Aktif bir tatil geçirmek isteyenler için Sarıgerme, su sporlarından doğa yürüyüşlerine kadar çeşitli aktiviteler sunar. Özellikle rüzgar sörfü ve kano gibi su sporları için elverişli rüzgar koşullarına sahip. Bunun yanı sıra, çevredeki tarihi yerleri keşfetmek ve doğa yürüyüşleri yapmak için de birçok fırsat var. Sarıgerme’nin plajları, özellikle temizliği ve kullanım kolaylığı ile bilinir. Sarıgerme Plajı, Mavi Bayrak ödülüne sahip olup, suyun temizliği ve plajın bakımıyla öne çıkar. Plaj, aileler ve çocuklar için son derece güvenli olup, ziyaretçilere güneşlenme, yüzme ve dinlenme imkanı tanır.
Sarıgerme’nin 12 kilometre uzunluğundaki altın kumlu plajı, Türkiye’nin en güzel plajlarından biridir. Sığ denizi ve tertemiz kumsalları ile ailenizle keyifli bir tatil geçirmek için ideal bir ortam sunuyor.
Sarıgerme’nin denizi, Ege’nin en temiz ve berrak denizlerinden biridir. Turkuaz rengi ve berraklığı ile yüzmek ve dalış yapmak için mükemmel bir ortam sunar.
Sarıgerme, çam ormanları ve zeytinlikler ile çevrilidir. Doğa yürüyüşleri ve bisiklet turları için ideal bir ortam sunar.
Sarıgerme, kalabalıktan uzak, dinlenmek ve huzur bulmak için ideal bir yer. Aileler ve romantik kaçamaklar için mükemmel bir seçim.
Sarıgerme, Dalyan Köyü ve Kaunos Antik Kenti gibi tarihi ve doğal güzelliklere yakın bir yer.
Lezzetli Yemekler: Sarıgerme’de taze deniz ürünleri ve yöresel lezzetler sunan birçok restoran mevcut. Akdeniz mutfağının en güzel örneklerini tatmak için harika seçenekler sunuyor.
Sarıgerme’ye ulaşmak için Dalaman’a uçmanız yeterli ve sonrasında 20 dakikalık araç yolculuğunun ardından Sarıgerme’nin tadını çıkarmaya başlayabilirsin. Dilerseniz araç kiralayabilir veya transfer hizmetimizden yararlanarak size özel olan Vito araç ile bölgeye ulaşabilirsiniz.
4.Ölüdeniz Plajı:Mavi Bayraklı Sular ve Altın Kumlar
Fethiye’nin ünlü sahili olan Ölüdeniz Plajı, dünyaca tanınmış bir turizm cennetidir. Tüm bölge adını sakin ve durgun sularından almıştır. Dünya genelinde ün kazanmış bir yer olarak da 2006 yılında da “Dünyanın En Güzel Kumsalı” seçilmiş ve güzelliğini tescillemiştir. Plajın benzersiz doğal güzellikleri yanı sıra turkuaz renkli deniziyle de misafirlerini her an büyüleyen çok özel bir yerdir.
Ölüdeniz, Babadağ’ın eteklerinde yer alır. Babadağ’da bölgenin eşsiz manzarasına katkıda bulunur. Plajın hemen arkasında yükselen bu devasa dağ, aynı zamanda dünyanın en popüler yamaç paraşütü merkezlerinden birisidir. Her yıl binlerce adrenalin tutkunu, bu dağdan atlayarak muhteşem Ölüdeniz manzarasının kuşbakışı tadını çıkarır.
Ölüdeniz Plajı’nın en dikkat çekici özelliği, doğal bir lagün olan ve Belcekız Plajı olarak da bilinen kısmıdır. Lagün, denizin içerilere kadar sokulup küçük bir gölet oluşturduğu, dalgalardan korunaklı bir bölge olması sebebiyle yüzme ve su sporları için son derece elverişlidir. Çevresindeki plajlar ise yumuşak beyaz kumları ve kristal berraklığındaki sularıyla ünlüdür. Plaj, misafirlerine oldukça fazla etkinlik ve aktivite imkanı sunar. Plajda güneşlenebilir, yüzebilir ya da su sporları yapabilirsiniz. Dalış, su kayağı, rüzgar sörfü ve kano gibi aktiviteler, ziyaretçilere heyecan dolu anlar yaşatır. Bölgedeki tekne turları, Ölüdeniz koyları ve gizli plajları keşfetmek için harika fırsatlar sunar.
Ephesus Ancient City is one of the prominent ancient cities of the world. The Temple of Artemis, one of the seven wonders of the world, is located in Ephesus. The city is made of marble and has the high reputation of being one of the best planned cities in the history of humanity. Every step you will take in Ephesus invites you to a unique experience of rich history. The Odeon, King’s Way, Church of Mary and the fabled Celsus Library are only some of the ancient wonders you are going to encounter in Ephesus. Summer, between May and September, is the ideal time for visiting Ephesus.
Ancient Splendour
It is believed that Ephesus was founded by the Amazons, the warrior women of Bronze Age Anatolia. The original name of the city was Apasas which meant “The City of the Great Goddess”. Ephesus has always been a central hub of trade, culture and all social contact throughout the centuries. Located between the East and the West, Ephesus was a prominent port city through time. The Hellenistic, Roman, Byzantine and Ottoman eras came and passed, yet Ephesus is still standing. It was the capital of Asia during Roman times and was regarded as one of the four greatest cities of the world with its population of 250 thousand. Ephesus had to be moved a little due to natural causes during the Byzantine and Seljuk eras. Ephesus is recorded in the UNESCO World Heritage Sites list since 2015 with its many features such as the Çukuriçi Mound, İsa Bey Mosque, İsa Bey Roman Bath, Artemision, St. John Basilica, Seljuk Castle, Ephesus Ancient City, Mother Mary’s House.
Places of Visit
Ephesus has hosted many civilisations throughout the centuries and acted as a cultural and economical hub. Ephesus is crowned with a diverse abundance of religions from Goddess worship to paganism, Christianity and Islam. Hence the city is adorned with fabled works of art and architecture:
The Temple of Artemis (Artemision)
The Lydian King Croesus ordered the Temple of Artemis in 550 BCE for the Goddess Artemis. The Temple of Artemis is the first temple of antiquity made of marble. It is said that the temple had burnt down on the night when Alexander the Great was born. It was remade yet plundered in 263 CE. Afterwards the materials of the temple were used in other buildings. It is estimated that the temple was 125 meters long and 65 meters wide. Unfortunately today we have so little left of the temple, yet even what is left helps us to imagine the days of the Artemision’s glory. Antipader of Sidon describes the The Temple of Artemis in awe in this Seven Wonders: “I have set eyes on the wall of lofty Babylon on which is a road for chariots, and the statue of Zeus by the Alpheus, and the hanging gardens, and the colossus of the Sun, and the huge labour of the high pyramids, and the vast tomb of Mausolus; but when I saw the house of Artemis that mounted to the clouds, those other marvels lost their brilliancy, and I said, “Lo, apart from Olympus, the Sun never looked on aught so grand.”
The Library of Celsus
The Library of Celsus was ordered to be built as a mausoleum for Celcus Polamaeanus, who was the governor of Anatolia. This library, which is also the mausoleum of Celcus, is built with Roman architecture. At the front side of the library you will see statues of three goddesses who are: Arete, Episteme and Sophia. The ones you see in Ephesus are the beautiful copies of the original statues which are displayed in Wien, in Austria. The Library of Celsus was one of the richest libraries of the era. It is estimated to have more than fourteen thousand books.
Great Theatre
The Great Theatre which was built by the Emperor Claudius in the Hellenistic era is the largest open air theatre in the world. This theatre was used for plays, gladiators, symposiums, festivals as well as St. Paul’s sermons. In modern times, the most famous orchestra of the world has also performed in Ephesus. It was designed to host twenty-four thousand people. Even though the three-storey building has been demolished, the remaining parts endured. Do you remember the symbol of theatre, the two faces, one laughing and one crying ? Our Great Theatre is the place this symbol was invented. These masks were used in the Dionysian festivals, obscuring the identities of the actors who were to make political and offensive performances.
The Church of Virgin Mary in Ephesus
The Church of Virgin Mary is one of the first seven churches of Christianity. There is a very interesting story in the history of The Church of Virgin Mary. Towards the end of the Nineteenth Century, a German nun named Katharina Emmerick, who had never travelled outside her own village, one day gets seriously sick and begins to talk about the places far far away, she had not heard of before. The author Clemens Brentano, records everything Emmerick says and writes a book about the Virgin Mary. When this book reaches İzmir in 1891, the listeners feel a great curiosity. A group of people set off to look for the church mentioned in this book and find the Church of Virgin Mary. Ever since, this church has become a focal point for Christianity.
Seven Sleepers
The Legend of the Seven Sleepers is widespread. There are many caves atoned to the Seven Sleepers around the world: four in Turkey and three hundred around the world. However, a great number of Christian literature points at the cave in Ephesus as the Seven Sleepers’ cave. Therefore the cave near Ephesus is prominent. Seven Christians hide in these sarcophagi hidden inside a cave, escaping persecution. These young people are put to sleep for 300 years and when they wake up, Christianity is already an accepted religion and they can live freely. According to another version, the current pagan ruler of the land learns where the Seven Sleepers hide and seals the entrance of the cave as well as putting a sign on it indicating that there are people inside this cave who are being punished by him. Following the captivity of 200 years, the cave is opened by the farmers. The Seven Sleepers meet the daylight, leave their cave and rejoin the society.
Activities in Ephesus
Ephesus is also rich with local and seasonal activities.
Selçuk Ephesus Festival
Selçuk Ephesus Festival is held every year in September. There are many cultural and artistic activities such as theatre plays, concerts and fun for children.
Mother Mary Ritual Service
Every year on 15 August, The Church of Virgin Mary hosts religious rituals and services attended by representatives from the Vatican.
Where to Stay in Ephesus?
Ephesus Ancient City is under strict rules of preservation. Therefore you can find rich and varied accommodation options in neighboring areas such as Selçuk, Kusadasi and İzmir.
Things to Know About Ephesus
Ephesus is the only great city which preserves its form from Late Antiquity and Rome periods.
Water used to be carried to Ephesus via viaducts.
All streets cut each other at right angles.
The Ancient City of Ephesus is open to visitors every day of the week between 08.00-19.00 in the summer months and between 08.00-17.00 in the winter months.
During your visit to Ephesus you can visit Şirince, the most beautiful village of the Aegean, taste its fabled gözleme and delicate wines.
Merhaba Rezervasyon ve Destek Hattımıza Hoşgeldiniz. 7/24 Buradan hem rezervasyon yapabilir, dilerseniz ihtiyacınız olan bilgilere ulaşabilir ve destek alabilirsiniz.